Anasayfa

Giriş/Üye

Hesap No

Bağış Yap

Sepetim

Zekât Bağışı

Zekât Bağışı

Hemen Bağış Yap

Mü’min kişi, Allah ile irtibatını sıkı tutmalı ve kendisine Allah’ın takdir ettiği nimetlerin şükrünü edâ etmelidir. Bunun da elbette ki çeşitli yolları vardır. İnsan, bedeni ile yaptığı ibâdetlerin yanı sıra, malı ile de ibâdet edebilir. İnsanın öncelikle amacı Allah’a kulluk olmalıdır ve bunun akabinde insan olarak da muhtaç kişilerin ihtiyaçlarını görerek vazifesini yerine getirmeli ve böylelikle Allah’ın rızasına ermelidir. Fakat tabii ki bunu mânevî açıdan dengeyi tutturarak yapmalıdır!

Rabbimiz, yüce kitabımız Kur’ân’da zekât hakkında şöyle buyurmaktadır: “Ve onlara, Allah’ın size verdiği kendi malından veriniz.” (Nûr, 24/33.) Yine bir başka âyette: “Size ne oluyor ki, Allah yolunda mallarınızı harcamıyorsunuz? Hâlbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır.” (Hadîd, 57/10)

Bu âyetlerden de anlaşıldığı üzere; sahip olduğumuz malların ve eşyaların gerçek sahibi Allah Teâlâ’dır. Ayrıca insanın, malının az bir kısmını Allah yolunda harcadı diye övünmeye ve böbürlenmeye de hiçbir hakkı yoktur.

Evet, biz kim oluyoruz da Allah yolunda infak ettik diye böbürleniyoruz. İslâm’ın ilk devirlerinde Hz. Ebû Bekir (r.a.) değil midir tüm servetini Allah yolunda harcayan? Fakat o engin yürekli sahabe, infakta en önde gidenlerden olduğu hâlde, yine de Allah Rasûlünün (s.a.s.) yüce huzurunda boynu bükük durup konuşmaya hayâ ederdi. Onun tüm servetini bağışlaması nerede, bizim malımızın cüz’î bir kısmını bağışlamamız nerede? Gerçekte Allah’ın olan ve bize emanet olarak verilmiş bu dünya malını, en doğru istikamette kullanmak aslında hiç de zor değil. Yeter ki niyetimizi temiz tutup gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşalım.

Zekâtın Tarifi ve Hikmeti

Zekât lügatte “büyümek, çoğalmak” manasına gelir. Zekât “temizlenmek” manasında da kullanılır. Allah Teâlâ bir âyette şöyle buyuruyor: “Mü’minlerin mallarından zekât al ki, onunla kendilerini temizleyip mallarını bereketlendiresin.” (Tevbe, 9/103) Zekât, ödeyicisini günahtan temizler ve mükâfatını arttırır.

Zekât farizası, gelir dağılımındaki farklılıkların çözümüne vesile olan ilk tedbirdir. Zekât, İslâm’daki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın gerçekleştirilmesi olayıdır.

Zekât Vermesi Farz Olan Mallar

Maddeler hâlinde sıralayacak olursak:

• Paraların zekâtı (Altın, gümüş).

• Madenlerle definelerin zekâtı.

• Ticarî eşyanın zekâtı.

• Ziraî ürünlerin, meyvelerin zekâtı.

• Hayvanların zekâtı.

• Binalar, fabrikalar, kazanç ve serbest mesleklerde zekât.

Zekat Kimlere Verilir?

Sınırlandırılması ile ilgili delil, Tevbe sûresinin 60. âyetidir. Bu âyet zekâta hak kazananların sekiz sınıf olduğunu açıklamıştır: “Zekâtlar ancak fakirlerin, miskinlerin, zekât tahsili işinde çalışanların, kalpleri İslâm’a ısındırılmak istenenlerin, kölelerin, borçluların, Allah yolundaki cihad edenlerin ve yolcuların hakkıdır. Bu, Allah tarafından farz kılınmıştır.” Bu âyet, zekâtın sekiz sınıfa verileceğine delâlet etmektedir.

Zekât Nasıl Hesap Edilir?

Zekâtı gerektiren en az ölçü, yani nisap; altın için yaklaşık 80,18 gram, gümüş için 595 gram, diğer paralar için bunların birine eş değer paradır. Bugün için gümüş, zekâta ölçü olmaktan çıkmıştır. Zekâta tâbi malların toplamı, 80,18 gr altının değerine vardığında, kırkta birinin zekât olarak verilmesi gerekir. Toplamları en az ölçünün yani nisabın altında olursa, zekât verilmesi gerekmez. Buna göre; mesela kadının altın ve gümüşten yapılmış, normal olarak takıp kullandığı ziynet (takı) eşyaları ve parası olsa ve bunlar onun mülkünde bir yıl kalmış olsa, Hanefîlere göre değerinin kırkta birini zekât olarak vermesi gerekir.

Şâfii, Mâliki ve Hanbelî âlimlerine göre ise, kadının normal olarak takıp kullandığı ziynet (takı) eşyası aslî ihtiyacı sayıldığından, bunlardan zekât gerekmez. Ancak birikim ve onu kullanmama niyetiyle edinilmiş ise zekâta tâbi olur. Ancak günümüzde dünyadaki Müslümanları düşündüğümüz zaman, muhtaç kimselerin lehine olması açısından Hanefî mezhebinin görüşünün tercih edilmesi uygun olacaktır.

Kişinin ticaret amaçlı olmayıp ev, işyeri, çiftlik vb. amaçlarla kullanmak üzere alıp elinde bulundurduğu gayrimenkuller ile, kişinin kullanmakta olduğu arabası ise zekâta tâbi değildir.

Ticaret veya yatırım amaçlı olmayan gayrimenkuller; hisse sahibine kâr payı getiren hisse senetleri; yatırım, ticaret veya gelir getirmesi için alınan ev, arsa, daire, dükkân gibi akarların gelirleri ile fabrika gelirleri de zekâta tâbi olup, bunlar da bu kalemdeki diğer birikimlere katılarak, birlikte nisaba ulaşması durumunda kırkta bir (%2,5) oranında zekât verilmesi gerekir.

Zekâtı verilecek bir malın hesabı Hicrî yıla göre yapılabildiği gibi, Miladî yıla göre de yapılır. Mal sahibine hangisi daha kolay geliyorsa ona göre hareket eder. Fakat bazı malların durumu zekâtın vaktini de belirler. Tarım ürünlerinden verilen zekât gibi.

Ticaret mallarının zekâtı muhasebe kolaylığı açısından Miladî yılbaşlarına göre yapılabildiği gibi, muhtaç kişinin ihtiyacı ve sevabının daha fazla olması sebebiyle Ramazan’dan Ramazan’a da yapılabilir.

Menkul veya gayrimenkullerin zekâtı, ticaret maksadıyla kullanılıp kullanılmadıklarına göre işleme tâbi tutulur. Altın, gümüş ve diğer ticareti yapılan malların hepsi yılsonunda paraya dökülür, elde mevcut olan çek, senet ve nakitler de toplanarak mal varlığının tespiti yapılır. Ortaya çıkan miktardan borçlar ve yıl boyu yapılan harcamalar düşülür, geriye kalan miktar üzerinden kırkta bir, yani yüzde 2,5 nispetinde zekât hesap edilir.

Zekâtın, zekât niyetiyle verilmesi, yani verirken zekât verdiğini bilerek vermesi şarttır. Fakat bunu söylemesi gerekmediği gibi güzel de değildir. Önemli olan onu Allah’ın bilmesidir.

Online Zekât Bağışı

Şefkat Eli Derneği olarak, web sitemiz üzerinden yapacağınız zekât bağışınızı; Afrika, Yemen, Arakan, Afganistan ve Gazze’ye, ekiplerimiz vasıtasıyla ulaştırıyoruz. Zekât miktarınızı hesaplayıp, sayfamızdaki “Bağış Yap” butonuna tıklayarak, bağışınızı kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz.