Yeni doğan çocuğun başındaki tüye Arapçada “akîka” denir. Çocuğun doğumunun ilk günlerinde Allah’a bir şükran ve şükür ifadesi olarak kesilen kurbana da “akîka” adı verilmiştir. Akîka kurbanı illa doğumun ilk günlerinde kesilecek diye bir kaide yoktur. Çocuğun doğduğu günden bulûğ çağına kadar kesilebilirse de, doğumunun yedinci günü kesilmesi ve aynı günde çocuğa isim verilmesi daha faziletlidir.1
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bu kurbanın kesilmesi sırasında bir Câhiliye geleneği olan başa kan sürülmesi âdetini yasaklamış,2 bunun yerine bu kesilen saçların ağırlığınca altın, gümüş veya bunların değeri miktarınca sadaka verilmesini tavsiye etmiştir. Akîka kelimesi aynı zamanda anne-babaya isyân anlamına da geldiği için Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) bu kurbanın adını “itaat ve ibadet” anlamına gelen “Nesîke” kelimesi ile değiştirmiştir. Fakat halk nezdinde daha yaygın ve bilinen ismiyle akîka günümüze dek gelmiş ve kullanılmaya da devam etmektedir.
İslâm, insanları zor duruma düşürecek hiçbir uygulamayı emretmez. Akîka kurbanı da kişinin kendi tercihine bırakılmıştır. Yani isteyen ve maddî durumu müsait olan keser, istemeyen kesmez. Kesmeyen kişinin faziletinde hiçbir noksanlaşma olmaz.
Akîka Hanefî mezhebine göre mübahtır, diğer mezheplere göre ise sünnettir. Zira Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r.anhümâ) için akîka kurbanı kesmiştir. Allah Rasûlü bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
“Her çocuk (doğumunun) yedinci gününde kendisi için kesilecek akîka kurbanı karşılığında bir rehine gibidir. Akîka kurbanı kesildikten sonra çocuğun başı tıraş edilir ve ona isim verilir.”3
Akîka âdeti, İslâm’dan önce Câhiliye devrinde de uygulanan bir âdetti. Fakat Câhiliye devrindeki insanlar akîkayı yalnızca erkek çocuklar için keserlerdi. Kız çocuklarını bu şerefe layık görmezler ve sevmezlerdi. Zaten bir kız çocuk doğduğunda bundan hiç memnun olmaz, hatta bazı kabile mensupları kendi kızlarını diri diri toprağa bile gömerlerdi. İslâmiyet geldikten sonra dinimiz bu akîka kurbanı âdetini ortadan kaldırmamış, fakat kız ve erkek ayrımının önüne geçerek, bu âdetin yanlış taraflarını düzenleme yoluna gitmiştir. Yani İslâm’ın gelmesi ile akîka kurbanı kız erkek fark etmeksizin tüm çocuklara şâmil kılınmıştır.
• Akîka kurbanını kesecek/kestirecek olan kişinin Müslüman olması, aklî dengesinin yerinde olması gerekir.
• Kurban edilecek hayvan sığır, koyun, keçi, manda veya deve türündeki hayvanlardan biri olmalıdır.
• Hayvanın âzâlarının tam olması, yaratılıştan veya sonradan bir organının eksik olmaması, herhangi bir sakatlık olmaması ve hayvanın sağlıklı olması gerekir.
Derneğimiz bu konuda da bağışçılarımıza her türlü hizmeti vermektedir. Akîka kurbanlarınızın kesim ve dağıtım işlemlerini derneğimiz vasıtasıyla yapabilirsiniz.
Derneğimizce gerçekleştirilen akîka kurbanlarınızın kesimleri haftalık olarak yapılmaktadır. Ayrıca akîka kurbanlarının kesim videoları, bağışçıların cep telefonlarına SMS olarak iletilmektedir.
Akîka kurbanlarının kesimini ise, yoksulluğun had safhada olduğu Asya ve Afrika kıtalarında yapmaktayız. Özellikle Çad, Somali, Afganistan, Arakan ve Yemen gibi ülkelerde, muhtaç ve mazlum durumdaki insanlara akîka kurbanlarınızın etlerini en hızlı ve güvenilir bir şekilde ulaştırmaktayız.
Sayfamızdaki “Bağış Yap” butonuna tıklayarak, akîka kurbanlarınızı hızlı, sorunsuz ve güvenilir bir biçimde bağışlayıp, kurban etlerini en çok ihtiyacı olan insanlara ulaştırmamızı sağlayabilirsiniz.
-------------------
1 İbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid, 3/14-16.
2 Ebû Dâvûd, Edâhî, 20-21 [2837-2838].
3 Tirmizî, Edâhî, 21 [1522)].